Zelenski, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Ukrayna üçüncü büyük nükleer cephaneliğinden vazgeçti. Dünya daha sonra Rusya'nın bu gücün koruyucusu olması gerektiğine karar verdi. Ancak tarih, nükleer silahsızlanmayı en çok hak edenin Rusya olduğunu gösteriyor. Ve Rusya artık bunu hak ediyor; teröristlerin nükleer silaha sahip olma hakkı yok. Ancak nükleer silahlar yerinde kalırken kitlesel yıkım ivme kazanıyor. Rusya, sadece bizim ülkemize karşı değil, hepinize karşı da kullanılan pek çok şeyi silah haline getiriyor. Pek çok sözleşme silahları kısıtlıyor ancak silahlanma konusunda gerçek bir kısıtlama yok. Rusya, Karadeniz ve Azak deniz limanlarımızı ablukaya aldı ve Tuna limanlarımızı füzeler ve insansız hava araçlarıyla hedef almaya devam ediyor. Ele geçirilen bölgelerin tamamının olmasa da bir kısmının tanınması karşılığında küresel gıda kıtlığını silah haline getirmeye çalışıyor. Rusya gıda fiyatlarını silah olarak kullanıyor.

Geçici deniz ihracat koridorunu açtık. Kara yollarını korumak için çalışıyoruz. Endişe verici bir şekilde, Avrupa'da bazı kişiler politik bir tiyatroda dayanışmayı sergileyerek tahılı bir gerilim filmine dönüştürüyorlar. Kendi rollerini oynuyor gibi görünebilirler. Aslında Moskova'lı bir aktör için sahnenin hazırlanmasına yardımcı oluyorlar. Dünya Rusya'nın enerjiyi silah olarak kullandığına defalarca tanık oldu. Şimdi tehdit daha da büyük. Rusya nükleer enerjiyi silah haline getiriyor. Rusya'nın Zaporojye nükleer santralimize ne yaptığına bakın; bombaladı, işgal etti ve şimdi de radyasyon sızıntılarıyla başkalarına şantaj yapıyor. Çeşitli terörist gruplar çocukları kaçırıyor ancak kitlesel kaçırma ve sınır dışı etme daha önce hiçbir zaman hükümet politikasının bir parçası olmamıştı. Şu ana kadar değil. Rusya'da çalınan Ukraynalı çocuklara Ukrayna'dan nefret etmeleri öğretiliyor. Aileleriyle tüm bağları kopmuş durumda. Bu bir soykırımdır.

Rusya her on yılda bir yeni bir savaş başlatıyor. Moldova ve Gürcistan'ın bir kısmı işgal altında. Rusya, Suriye'yi harabeye çevirdi. Ve Rusya olmasaydı orada asla kimyasal silah kullanılmazdı. Rusya neredeyse Belarus'u yuttu. Kazakistan'ı ve Baltık ülkelerini tehdit ediyor. İnsanlığın, insan hayatını kurtarmak için her zamankinden daha fazla tam bir dayanışma içinde hareket etmesi gerekiyor. Nükleer silahlar sınırlandığı gibi, saldırgan ve onun tüm savaş araçları ve yöntemleri de aynı şekilde kısıtlanmalıdır. Artık her savaş nihai hale gelebilir, ancak saldırganlığın yeniden ortaya çıkmayacağından emin olmak için birliğimize ihtiyacımız var.

Geçen yıl Ukrayna'nın Barış Formülünü sundum. Mevcut güvenlik mimarisini güncellemenin temeli haline geldi. Artık BM Şartını yeniden canlandırabilir ve kurallara dayalı dünya düzeninin tam gücünü garanti edebiliriz. Yarın özel bir BM Güvenlik Konseyi toplantısında ayrıntıları sunacağım. Formül sadece Ukrayna'yla ilgili değil. 140'tan fazla devlet ve uluslararası kuruluş bunu tamamen veya kısmen destekledi. Rusya'nın Ukrayna'ya ve diğer uluslara karşı kullandığı her türlü silahlanmayı durdurmaya yönelik çözümler ve adımlar sunuyor; diğer saldırganların kullanabileceği şeyler.

Barış Formülünün uygulanmasına ilişkin Hiroşima, Kopenhag ve Cidde'de önemli görüşmeler ve istişareler yapıldı. Şimdi Küresel Barış Zirvesi'ne hazırlanıyoruz. Hepinizi, hiçbir saldırganlığa tahammülü olmayan herkesi, Zirve'yi ortaklaşa hazırlamaya davet ediyorum. Perde arkasında bazı karanlık anlaşmalar yapılmaya çalışıldığının farkındayım. Kötülüğe güvenilemez. Prigozhin'e Putin'in vaatlerine bahis oynanıp oynanmadığını sorun. Lütfen beni duy. Birlik her şeye açıkça karar versin. Ukrayna, Rusya'nın saldırganlığının ardından dünyada hiç kimsenin herhangi bir ülkeye saldırmaya cesaret edemeyeceğini garanti altına almak için mümkün olan her şeyi yapıyor. Silahlanmanın sınırlandırılması gerekiyor. Savaş suçları cezalandırılmalı. Sınır dışı edilenlerin evlerine geri dönmesi gerekiyor. İşgalci kendi topraklarına dönmelidir.”